Emekli olmanın zamanı mı var?
Genelde Kasım ve Aralık aylarına geldiğinde şimdi mi, gelecek sene mi emekli dilekçesi versem daha yüksek aylık alırım sorusu ortalıkta dolaşıyordu.
Bu sene bu soru neredeyse 6 ay önceden gündeme oturdu. Gündeme gelmesinde tabi ki sosyal güvenlik uzmanı Nergis ŞİMŞEK’in yeri tartışılmaz. Bu kadar erken gündem olmasında ise ana sebep aylık bağlama oranlarının mantığından / mantıksızlığından kaynaklanmaktadır. Burada da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Gelişme Hızı’na devreye girmektedir.
2024 ve 2025 yılında emekli olmak arasında %35ten fazla fark olması, hatta daha da ilginci, bir sonraki yıl emekli olacak olanın daha düşük aylık alması normal mi?
Eğer binanın temelini yanlış attı iseniz, sonrasını isteseniz de düz devam ettiremezsiniz. Yamama yaparak, yamukluğu, çarpıklığı daha da arttırırsınız.
Halbuki o kadar basit ki sistemi kurmak.
Kişinin ilk işe girdiği tarihten itibaren her ay için SGK matrahı / gün sayısı yaparsınız. Çıkan rakam, asgari ücret ve üzerine belirli oranlarla güncelde 7,5 katına kadar çıkar. Kişinin tüm çalışma hayatı boyunca her ay için asgari ücretin ne kadar üzerinde olduğunu toplam ay sayısına böldüğünüzde de aritmetik ortalamasını alarak son bir değere ulaşırsınız. Bu değer o kişinin tüm çalışma hayatı boyunca asgari ücrete ne kadar oranla çalıştığını gösterir. 1 de olabilir, 3,74 de olabilir, 6,8 de olur en nihayetinde 7,5 de olabilir.
Diğer taraftan da ikinci bir koşul koyarsınız. Kişinin toplam çalışma yılı + yaşı = 80 (varsayım) olmalı. Mesela 50 yaşında biri 30 yıllık da çalışmasıyla, 60 yaşında da biri 20 yıllık çalışmasıyla bu değeri yakalar. Minimum 10 yıllık bir çalışma süresi belirlenir.
İlk işe girdiği dönemden itibaren hep asgari ücretle çalışan bir kişi için asgari ücret katsayımız 1. Diğer fir ifade ile Şu anda brüt asgari ücret 20002,50 TL, bu kişiye aylık bağlama oranını %100 olarak uygularsak 20002,50 TL alacaktır.
Tabi bu aylık bağlama oranı daha önceki dönemlerde uygulanan %70, %60 ve aşağıya doğru inan sistemle kıyasladığında yüksek kalacaktır. Bu sebeple de biraz daha makul bir orana ulaşmamız gerekebilir.
Bilindiği gibi tüm sigorta kollarına tabi çalışanlar için işçiden %15, işverenden %22,5 olmak üzere toplam %37,5 oranında prim tahsil edilmekte, bu oranın %20si ise malullük, yaşlılık ve ölüm aylığı dediğimiz primdir. Diğer bir ifade ile toplam primin %54ü kadar emeklilik için prim tahsilatı yapılmaktadır. Buradan bakınca da %54 oranında bir aylık bağlama oranı makul görünebilir.
Kişinin genel itibariyle çalışma hayatı boyunca ücreti artacağından, bu sistem ile emekli aylığı da artacaktır. Çalıştıkça azalan değil, çalıştıkça aylığı arttıran bir formülasyondur.
Basit 2 hesaplama yaparsak;
İlk girişten itibaren hep asgari ücret üzerinden çalışan bir kişi için katsayı 1, aylık bağlama oranı %54, ise 20002,5 x 1 x %54 = 10.801,35 TL
İlk girişten itibaren hep tavan ücret üzerinden çalışan bir kişi için katsayı 7,5, aylık bağlama oranı %54, ise 20002,5 x 7,5 x %54 = 81.010,21 TL
Bu sistemin akılcı tarafı, katsayı sabit, asgari ücrete yapılacak her artış emekli aylığını da orantılı olarak aynı şekilde arttıracaktır.
SGMD Başkanı
Öncel YILMAZ