Sol Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Haber Yazılımı, HABERSOFT
İstanbul
KAPALI
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,0847 %0,25
48,5363 %0,46
55,2993 %0,25
5,9712 %2,26
4.577.012 %-1.086
5.418,05 0,10
Ara
ANASAYFA GENEL Mazeret İzinleri ve Engelli ya da Süreğen Hasta Olan Çocuk ile İlgili Mazeret İzni Kullanma Esasları

Mazeret İzinleri ve Engelli ya da Süreğen Hasta Olan Çocuk ile İlgili Mazeret İzni Kullanma Esasları

Halen uygulanmakta olan 4857 sayılı İş Kanununa 04.04.2015-6645/35 md. ile getirilen Ek madde 2 ile işçinin hangi tür mazeretlerinin ücretli izne tabi olacağı ve bu izinlerin süreleri düzenlenmiştir. Buna göre; “işçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde 3 gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise 5 gün ücretli izin verilir. İşçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verilir” şeklinde olmak üzere mazeret izin gerekçeleri ve en az verilmesi gereken süreler hüküm altına alınmıştır. Aşağıda kısaca mazeret izinlerinin kullanımına ilişkin bilgi verildikten sonra işbu yazının konusu olan engelli ya da süreğen hastalığı olan çocuğuna ilişkin işçiye verilmesi gereken mazeret iznine yönelik uygulamanın ne şekilde olması gerektiğine yönelik görüşler paylaşılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki mazeret izinleri niteliği itibariyle özünde bir dinlenme izni olmayıp, yasada öngörülen mazerete konu hadiselerin ortaya çıkması ile işveren tarafından zorunlu olarak işçiye ücretli şekilde verilmesi gereken izinlerdir. Burada işçinin mazeret izni kullanabilmesi için, yıllık izinde olduğu gibi, işyerinde belli bir hizmet süresinin bulunmasına gerek yoktur. Söz konusu izinler şarta bağlı olduğundan, mazeret iznini gerektiren doğum, ölüm, evlilik durumlarının ortaya çıkması ile işveren tarafından verilmesi ve işçi tarafından da kullanılması gerekir. Bu nedenle mazeret izinlerinin mazeretten bağımsız olarak daha sonra kullanılması, ötelenmesi hukuken mümkün değildir ve bu nedenle ücrete dönüşmez, yıllık izinde olduğu gibi biriktirilmesi söz konusu olmaz. Yasada mazeret konusuna göre asgari olarak belirlenen bu izin süreleri, işgünü olarak belirlenmedikleri için mazeret izni içerisine denk gelen hafta tatili izni, UBGT günleri ya da istirahat raporları bu izin sürelerini uzatmaz. Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinden hareketle, yasal olarak verilmesi gereken mazeret izinlerinin işveren tarafından verilmemesi herhangi bir idari para cezasına konu edilmemiştir. Böyle bir durumda işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle sona erdirebilir. Hizmet süresinin bir yıl ve daha fazla olması halinde de kıdem tazminatına hak kazanır. İş sözleşmesini bozan taraf olması hasebi ile ihbar tazminatına hak kazanamasa da 4857/26. md uyarınca iş sözleşmesinin işçi tarafından bozulmasına işveren neden olduğu için, ihbar tazminatı tutarı kadar tazminatı mezkûr yasa hükmü uyarınca dava yolu ile talep edebilir. Mazeret izinleri ile ilgili genel esaslar ve uygulamalar yukarıda belirtilen şekilde olmakla birlikte, işçinin çocuğunun engelli ya da süreğen hastalığı olmasına bağlı mazeret iznine ilişkin özel durumlar aşağıda maddeler halinde değerlendirilmeye çalışılmıştır. 1-Öncelikle belirtmek gerekir ki, işçinin bu haktan faydalanabilmesi için çocuğunun engellilik oranının en az %70 oranında olduğunun sağlık kurulu raporu ile belgelenmesi ve yine süreğen/kronik sağlık sorunları olduğu hususunun hekim raporu ile belgelenmesi gerekir. Engellilik ve süreğen hastalık doğuştan olabileceği gibi daha sonra da ortaya çıkabilir. 2-Engelli ya da süreğen hastalığa ilişkin mazeret izninin kullanabilmesi için, yasa hükmünde işçinin kendi çocuğunun bu durumda olması şartı aranmıştır. Ebeveynlik, çocuğun doğumu ile ya da sonradan yasal olarak evlat edinmek suretiyle de elde edilebilir. İşçinin çocuğunun dışında bakmakla yükümlü olduğu ve yasanın aradığı engellilik ile süreğen hastalık koşullarını taşıyan annesi, babası, kardeş ya da üçüncü kişilerin bulunması halinde bu yönde bir mazeret izni hakkı bulunmamaktadır. 3-İşçinin bu mazeret izninden yararlanabilmesi için aynı anda diğer ebeveynin de çalışıyor olması gerekir. Yasanın düzenleniş biçiminden hareketle, bahse konu çocuğun anne ve babasının ikisinin de işçi olmaları gerekmemektedir. Yasa açıkça bu hakkın doğumu ve kullanımı için “çalışan ebeveyn” ibaresini kullanmıştır. Buradan hareketle ebeveynlerden birisinin esnaf ya da memur olarak çalışması halinde de işçi bu haktan yararlanacaktır. Esas itibariyle belirtilen mazeret izni yasanın aradığı koşulları taşıyan işçiye tanınmış bir haktır. Dolayısıyla eşinin (diğer ebeveynin) de çalışıyor olması yeterli olup, bunun belgelenmesi koşulu ile bu hak çalışan işçi ebeveyne verilmelidir. 4-Ebeveynlerin her ikisinin de işçi olmaları ve aynı ya da farklı işyerlerinde çalışmaları durumunda, mazeret izinlerinden yıllık toplam 10 güne kadar olmak üzere sadece birinin ya da ikisinin birlikte bölümler halinde yararlanması mümkündür. 5 gün birisinin ve 5 gün de diğer ebeveynin ya da 3 gün birinin 7 gün birinin bu mazeret iznini kullanması mümkündür. Uygulamada ebeveyn işçilerin farklı işyerlerinde çalışmaları ve bu izni birinin tek başına veya ikisi birlikte izin süresini paylaşarak kullanmaları halinde, işverenlerinin bu talebi kabul etmeme hakları bulunmamaktadır. Başka bir ifade ile işveren “ben işçime bu yönde izin vermiyorum, diğer işveren öteki ebeveyn işçisine bu izni kullandırsın” deme hakkına sahip değildir. Böyle bir durumda söz konusu mazeret izninin hangi ebeveyn tarafından kullanılacağı veya birlikte izin süresini paylaşarak kullanılmasına ilişkin yetki ve tercih hakkının işverenlerde değil, ebeveynlerde olması yasanın düzenleniş amacına daha uygundur. Zira yukarıda belirtildiği üzere, bu izin dinlenme izni olmayıp çocuğun tedavisi için kullanılacağından, hangi ebeveynin bu izni kullanmasının daha yararlı olacağını da bilecek olan ebeveynlerdir. 5-Belirtilen mazeret izninin verilmesi esas itibariyle bahse konu çocuğun tedavisi için olduğuna göre, mazeret iznini kullanan ebeveynin çocuğun tedavisi ile ilgili ne tür bir iş ve işlem yaptığını da belgelemesi gerekecektir. Çocuğun sağlık kuruluşlarına veya hekime götürülmesi, tedavi amaçlı olarak hava değişimi için farklı bir yere götürülmesi gibi.. 6-Ebevenlerin yasa hükmünde belirtildiği üzere birden fazla engelli ya da süreğen hastalığı olan çocuklarının olması durumunda, her engelli ya da süreğen hastalığı olan çocuk için yıllık 10 güne kadar mazeret izin hakları bulunmaktadır. Bahse konu ebeveynler yönünden söz konusu mazeret izni yasal bir hak iken, işveren/işverenleri yönünden ise yerine getirilmesi gereken yasal bir yükümlülüktür. Yıllık 10 güne kadar verilmesi gereken izni kullanan işçinin/işçilerin, daha sonra işyerinden ayrılmaları ve yeni bir işyerinde çalışmaya başlamaları durumunda yeni işyerinde işçinin bu yönde bir hakkı olmayacaktır. Yıllık 10 güne kadar olan bu izin, bu gerekçeye dayalı olarak işçinin yılda kullanacağı toplam süredir. İşçi bu iznini kullandıktan sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlaması halinde yeniden bu haktan faydalanabilmesi için önceki kullandığı mazeret izninin ilgili bir yıllık sürenin sona ermesinden sonra bu hakkı yeni işverenden talep edilebilecektir. Bu bağlamda, ebeveyn işçinin/işçilerin kullandıkları mazeret izinlerine ilişkin ilgili belgeleri yeni işverene vermesi gerekir. 7-Evlenme, doğum ve ölüme bağlı mazeret izinlerinin ne zaman kullanacağı açık olup, belirtilen durumların ortaya çıkması ile birlikte iznin kullanılması gerekir. Ancak çocuğun engelli veya süreğen hastalığına ilişkin mazeret izni; ölüm veya doğum gibi meydana gelmesiyle ortaya çıkan bir durum olmayıp, aksine çocuk yaşadığı sürece devam eden bir olguya dayanmaktadır. Bu durumda, bahse konu mazeret izninin hangi tarihler arasında kullanacağına ilişkin yetki ebeveynlere ait olup, çocuğunun tedavisinin gerektirdiği tarihlerle bağlı kalmak kaydıyla bu tercih hakkının ebeveynlerce kullanılması gerekmektedir. 8-Mazerete konu çocuğu olan ebeveynlerden birisinin ölmesi, çocuğun anne ve babasının boşanmış olmaları gibi durumlara ilişkin yasada mazeret izin hakkının doğup doğmadığı hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Ebeveyn eşlerden birisi ölmüş ve diğer eş işçi olarak çalışıyor ise, sağ kalan ve bahse konu çocuğun bakımını üstlenen eşin yıllık 10 güne kadar mazeret izni hakkı vardır. Ebeveyn eşlerin boşanmaları durumunda, çocuğun velayetinin ya da bakımının hangi eşe verildiğinden ayrı olarak, eşler çocuğun bakımı ve tedavisini birlikte yürütüyorlar ve her ikisi de çalışıyorlar ise yine bu mazeret izni hakkı bulunacaktır. Zira yasa ebeveynlerin bu haktan faydalanabilmeleri için evlilik birliği içinde yaşamalarını aramamıştır. Burada önemli olan husus, işçilerin bu çocuğun ebeveynleri olmaları ve çocuğun tedavisini, bakımını birlikte yürütmeleridir. Faydalı olması dileğiyle… Ali KARACA Emekli İş Başmüfettişi
yazar
Ahmet Koç
Haber Sitesi Yayın Yönetmeni
30
GÖSTERİM
Mazeret İzinleri ve Engelli ya da Süreğen Hasta Olan Çocuk ile İlgili Mazeret İzni Kullanma Esasları
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Vergi Kanunları ile bazı kanunlar hakkında düzenleme 631 nolu kararnamede düzenleme yapılması Taslak

Vergi Kanunları ile bazı kanunlar hakkında düzenleme 631 nolu kararnamede düzenleme yapılması Taslak